geçmişe götüren kokular

küçük bir kutunun içine sıkılmış parfüm kokusu. ne zaman özlem duysam geçmişe, açarım onun kokusuyla sarhoş olurum... nefret duysam bile bir o kadar seviyorum o kokuyu...

koku aslında bir zaman makinesidir ve bir şal ancak bu kadar geçmişe götürebilir bir insanı.

herkesin sevdiği bir insan olmuştur illaki onun kokusunu aldığın an geçmişe gidersin bütün yaşadıkların o anda film şeridi gibi geçer

(bkz: yeni kesilmiş çim kokusu) ... evet efendim bu kokuyu duyduğum her zaman hem mutlu olurum hem üzülürüm. ama her seferinde geçmişe de ufak bir göz kırparım. sevdiğim kadının karşısına süpriz olarak çıkacağım her seferde beklerken rüzgarlar taşırdı burnuma. bu yüzden de her duyduğum zaman o anlar gelir gözümün önüne. güzeldi bee ...

ne zaman çürümüş gibi kokan bişey olsa aklıma ilk asist kokladım gün gelir

deniz kokusu

yeni yıkanmış masa örtüsü kokusu

kokulu silgi ve yeni yapılmış sıra kokusu..

onun kokusu burnumda tütüyor

o koku çok nadir geliyor ama geldiğinde coook uzaklara götürüyor sonrasında buruk bir gülümseme hayat bu kadar işte

i̇nek gübresi kokusu. ben çocukluğumu hayvancılıkla geçimini sağlayan bir ilçede geçirdim. en iyi bildiğim koku budur ne zaman bir yerde bu kokuyu alsam çocukluğuma giderim.

one million lady diye bir parfüm var kokuyu duyduğum anda 6 yıl önceki kız arkadaşım aklıma geliyor..

zaradan aldığım parfümdür. hala kenarda bir sıkımlık durur. 2 senedir her özlediğimde arladaşımı gider koklarım yaşadığımız her şey daha dün olmuş gibi aklıma gelir birden.

kitap kokusu özellikle eski sarı kağıda basılmış olanlar saman kağıdı oluyor galiba